Almanya’da aralarında Terre des Femmes ve Katolik Kadınlar Birliğinin de bulunduğu 23 kadın kuruluşu, Alman hükümetinden kadınlara yönelik şiddet ve kadın cinayetlerine karşı daha fazla çaba göstermesini talep etti.
Kadın kuruluşları, Başbakan Olaf Scholz, İçişleri Bakanı Nancy Faeser, Ekonomi Bakanı Christian Lindner ve Aile Bakanı Lisa Paus’a hitaben yazdıkları açık mektupta, cinsiyet temelli şiddete karşı mücadelenin öncelik haline getirilmesini istedi.
Son dönemde Almanya’da yaşanan kadın cinayetleri ve cinayet teşebbüslerine atıfta bulunan kuruluşlar, “Almanya’da kadınların şiddete karşı hala yeterince korunamadığı açıktır. Harekete geçmek için daha kaç kadının ölmesi gerekiyor?” sorusunu yöneltti.
2022’de 133 olan kadın cinayetleri sayısının 2023’te 155’e yükseldiğine ve Almanya’da neredeyse iki günde bir kadının eskiya da mevcut partneri tarafından öldürüldüğüne işaret edilen mektupta, kayda geçen cinayetlerin yüzde 12 ila yüzde 18’inde kadının yanı sıra çocuk(lar), yeni partner gibi başka kişilerin de öldürüldüğü belirtildi.
Kadın kuruluşları siyasetçilere hitaben “Kadınları korumak sizin siyasî iradenize bağlı ve bunu hemen mevcut yasama döneminde yapmanız gerekiyor” mesajı verildi.
Kadınların şiddete karşı korunması için barınma imkanlarının genişletilmesi talep ediliyor.Fotoğraf: Lars Heidrich/Funke Foto Services/IMAGO
Yasal düzenleme ve finansman talebi
Mektupta hükümetten, mağdurlara korunma ve danışmanlık hizmetlerinden yararlanmayı hak olarak tanıyan Şiddete Karşı Yardım Yasasının yürürlüğe sokulması ve yasada öngörüldüğü şekilde kadın barınma evlerinin güvenilir bir şekilde finansmanının sağlanması istendi.
Kadın kuruluşlarının diğer talepleri, koruma ve danışmanlık hizmetlerinin kapsamının artırılması, faillerin eğitimi gibi önleyici tedbirlerin geliştirilmesi, elektronik kelepçe uygulamasının ülke çapında yürürlüğe sokulması, Almanya’da yürürlükteki İstanbul Sözleşmesi ve AB’nin şiddete karşı koruma yönetmeliklerinin tamamen uygulanması olarak sıralandı.
Kadına şiddet konusunun çok uzun bir süre arka planda kaldığına ve hükümetin net bir yaklaşım sergilemesinin zamanı geldiğine vurgu yapılan mektupta, “Tüm bu önlemler sadece yeterli finansmanla gerçekleştirilebilir. Almanya’da bir kadının yaşamının değerli olduğu, ancak bu şekilde gösterilebilir. Almanya’da kadınların artık korku içinde yaşamak zorunda kalmaması için sizi, daha önce defalarca dile getirdiğiniz iyi niyetinizi kanıtlamaya çağırıyoruz” ifadeleri yer aldı.
DW/BK,JD
DW Türkçe’ye engelsiz nasıl ulaşabilirim?
